Boğaz’ın Marmara denizi girişinde, Galata Kulesi ve Topkapı Sarayı’nı asırlardır zarafetle selamlayan Kız Kulesi Üsküdar’ın incisidir. Kule, Salacak açıklarında küçücük bir adanın üzerine inşa edilmiştir. Geceleri bir deniz feneri olarak yüzlerce gemiye yol gösteren Kız Kulesi’nin bugünkü binasının büyük kısmı Padişah 2. Mehmed devrinde inşa edilmiştir. Kuleye bugünkü şekli ise 2. Mahmud zamanında verilmiştir, hatta bu nedenle Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir 2. Mahmud tuğrası Kız Kulesi’nde halen asılı şekilde durmaktadır.
Geçmişi M.Ö 341 yılına kadar uzandığı bilinen Kız Kulesi’ni ünlü seyyah Evliya Çelebi şöyle tarif eder:
“Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam seksen arşındır. Sathı mesehası iki yüz adımdır. İki taraftan kapısı vardır.”
Geçmişte ticari gemilerden vergi toplama, Boğazı koruma, hatta 1830 yılındaki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu gibi farklı amaçlara yönelik kullanılan Kızkulesi, halen bir restoran olarak hizmet vermektedir.
Kız Kulesi’ni benzersiz yapan güzelliklerden biri de hakkındaki efsanelerdir:
Leandros'la Hero Efsanesi…
Hero, Kız Kulesi'nde yaşayan çok güzel bir rahibedir. Aşk, Hero’ya rahibe olduğu için yasaktır, ama Leandros isimli bir genç bu rahibeye aşık olur. Leandros, her gece onu görmek üzere yüzerek kuleye gelir ve bu şekilde aşklarını gizlice sürdürürler. Dırtınalı bir gecede Hero’nun yaktığı ateşin sönmesi sonucu Leandros denizde yolunu kaybeder ve boğulur. Ertesi gün Leandros’un cansız bedenini kıyıda gören Hero da kendini sulara bırakarak intihar eder. Bu efsaneden dolayı Kız kulesi yabancı kaynaklarda Leandros Kulesi (Leander’s Tower) olarak da geçer.
Meyve sepetindeki yılan…
Bir başka efsaneye göre ise; Bizans İmparatoru Konstantinus'un çok sevdiği bir kızı vardır. Bir gün bir kahin, bu kızın yılan sokması yüzünden öleceğini söyler. Bunun üzerine hükümdar, kızını denizin ortasında yaptırdığı bir kulede saklamaya başlar. Doğru ya, denizin ortasında yılan ne arasın. Ancak yine de kehaneti durdurmaz. Bir gün kıza gelen meyve sepetinin içine bir yılan saklanır ve kehanet gerçekleşir. Kız, oracıkta can verir.